Alelacele (:

Öncelikle 10-15 gündür yazamadım ya da yazmadım bilmiyorum içimden gelmemiş olma ihtimali daha çok gerçi bahanelerim de yok değil aslında okul başlıyor eksiklerini tamamla okula kaydol yurda kaydol bu arada tabii hafta sonlarını evde geçireceksin ama hafta sonu nerede hastane tahlil yaptır ( ya da annene bırak check up yapsın sana ) 3 farklı bölüme gittim bazılarına randevusuz bile girdiğim oldu diş doktoruna randevu aldık gittik sıra  9:30 da saatte 9 anneme bir şeyler oldu gel o arada genel cerrahiye gidelim arada çok büyük bir ara var da sanki guatr falan var mı baktırırız diyor randevu almadık bakar mı hiç diyorum ablasında çıkmış deriz diyor böyle saçma bahane olabilir mi ya. [Ama doktor resmen yedi hala anlamadım bu durumu ya ]
Neyse doktordan rica etti muayene olduk haydaa kan aldır hoop diş sıran geçiyor oradan film çektir git doktora göster olmadı sonucu cd'ye yazdır ve bunların hepsini ben yapıyorum orada mahkum gördüm yemin ederim bir ara yerine geçmek istedim. Oturtturuyorlar adamı hiçbir iş yapmıyor sırası gelince muayene oluyor geri kalan yanındaki güvenliğe kalıyor onlar koşturuyor her işe.
Geçti bitti onlar diyecekken yok öyle dava misali bu sefer de göz muayenesi olmak gerek bir gözlüğüm var tabi 3 yıldır toplasan 1 yıl takmamışımdır ama ilerliyor sağolsun hiç yerinde durduğu yok.
 Gerçi benimde alış şeklim sadece derste takarım ve gözlük kullandığım belli olmasın üzerineydi ama küçücük bir gözlük hiçbir işe yaramadı. Sevmeden aldım sevmeden kullandım severek atıyorum.
Bu sefer çerçeveli gözlüğü taktım aklıma ama sekreter gözlükleri olur ya ince yatsı siyah çerçeve falan onlardan da değil baya baya yıllar önce kavanoz dibi olanların kullandıklarından. Aradım tek siyah olsun dedim takınca kırmızı-siyah hoşuma gitti onu aldım.
Yine de bir mikro saniye kadar takmaya hevesim oldu tabi ama bakın ne umdum ne oldu.

                                                   Şekil-A:Alış amacım.

Şekil-B:Tabi ki  kullanış şeklim...

Yararları;

Rüzgar estiğinde, yüz yıkarken, harıl harıl bir şey ararken, diş fırçalarken, saç önünü kapadığında vs. vs. çok çok yardımı dokunuyor tabii.

Zararları;

30-40 metre ilerisi tamamıyla muamma...

Neyse ben kaçar yazı biraz kısa oldu ama bir dahakini yardırarak telafi etmeyi düşünüyorum (:

Buket AÇIL..

İlk buz pateni denemem

Evet bende bu buz pateni olayını denedim ama ne deneme. Melisayla birlikte (kim bu melisa oo my cousin oo my love canım ciğerim diyebileceğiniz yani hayatınız da kısıtlı sayıda olacak insanlardan gelgelelim kuru fasulyenin faydalarına) optimuma gittik ve  gezmekten ayaklarımın gazi ünvanını almaya hak kazanmasına ramak kalmıştı ki bu tutturdu hadi buz pateni yapalım.(Yani gel o ayakları şehit edelim olmuyor böyle.)  Allahım ben ne günah işledim bugün olmaz zaten yorulduk diyorum yok, valla hareket edecek halim yok diyorum yok, baksana salaklara sürekli yere yapışıyorlar diyorum yok illa olacak o. Gerçi o an geçiştirdik diyelim iki dakika sonra yine başlayacak biliyorum bende tamam dedim ama demez olaydım. Girdik patenleri aldık falan içime mi doğmuş ne her yerime korusun diye dizlik takmaya çalışıyorum, dikkat edelim her yerime bacak kol derken bir de kaseye zarar gelmesin diye ama denedim olmuyor tabii siz sakın denemeyin. Kaskı bile denedim kafama sığmadı Melisa mı utanmasa dizlik bile takmayacak ki onuda ben hatırlattım zaten neyse yaptık zamanın gelmesini bekliyoruz o çocuk gibi mutlu ben ölüm döşeğindeymiş gibi perişan.. Vee beklenen an girdik ilk adımı attığım gibi bende bir yere düşme tehlikesi tabii çaktırmıyorum, aslında kendimi güvende hissetmediğim işe kalkışmam ben (yani garanti yaptığım işse çok iyi olacaksam girerim yoksa yok) bu ilk oldu diyebiliriz. Baktım Melisa önümde tutunarak gidiyor arkamda da bir sıra beni bekliyor taklit ede ede ilk lanet turu demirden tutunarak bittirdik, bir de bir yorgunluk yamuldum desem yeridir. Ben yine mi ya derken arkamdakiler tek tek beni geçmeye başladı Melisa nerede diye bakıyorum kız bize tur bindirmiş.. Hadi bırak elini, bacakları kır, öne doğru eğil falan taktikleri sıralıyor. Ben neden sözünü dinledim de yaptım hala bilmiyorum bir cesaret demeye kalmadan şap yere yapıştım  kasenin üstüne hemde hiç kalkasım da yok zaten kimse ellemese soğuk soğuk otururum ben güzel ama olur mu illa kaldıracaklar. Sonra devam tabii durmak yok ama benim cesaret kırıldı kuzen de yardırdı artık hep ortalarda gidiyor diyecekken başından sonuna kadar salto attığını düşündüğüm bir düşme tehlikesi geçirmiş ama kızın düşme olayı bile izlenir yani. Tabi ben şaşkın şaşkın bakarken aa ne mi oldu yine düştüm, her kenar köşe de düştüğüm için artık utanıyorum da oralara gitmeye çünkü millette tanıyor artık bak şu demin önümüzde düşen kız değil mi diye he he o gerizekalı deminde düştü hep düşecek çanak benim kol benim bacak benim sanane ister çatlatırım ister kırarım sonra 3-5 dakika kala çıktım ben Melisa hala neyse sen çıkana kadar ben bir tur daha atarım bu da onun beni bitiriş darbesi oldu.

Yani neymiş bilmediğimiz işlere lak diye atlamıyormuşuz.
Uslu bir çocuk olmazsak da şirinleri göremiyor muşuz (((=

Buket AÇIL..

Yeni başlangıç-Üniversite

Sabah sabah farkına vardığım ilk şey 2 hafta sonra Sakarya da yani üniversite de olacağım. Yani daha da açık olursam bir nevi yaşadığım evden ilden taşınıyorum. Ne mi bunun farkına vardırdı klasik anne yakarışları örnek veriyorum ki bu herkesin başına eminim her sabah geliyordur.

Yatağını daha toplamadın mı sen?
Hayır.
İki hafta sonra görürüm ben seni yatak toplamaya laf ediyorsun ama çamaşır, bulaşık, ütüyü bile kendin yapacaksın.
Yaparım sanki bilmiyorum nolucak ki.
Ee o zaman yatağını da toplasanaa.
Of akşam yine yatmıcam sanki ne gerek var.

Şeklinde gelişen annenin bağırmaktan haykırmaktan usandığı benimse gayet görmezden geldiğim olaylar silsilesi sonucunda cidden de artık tek olacağımın en azından 4 sene boyunca tek yaşayacağımın farkına vardırdı beni.
Şimdi herkes ne güzel işte daha ne istiyorsun şeklinde düşünseler de ki bende şu duruma kadar öyle düşünüyordum. Hiçte öyle olmuyor İstanbul-Sakarya arası kısa mesafe gider gelirim diye kendimi avutuyorum tabii ki gelmek için elimden geleni yapacağım ama bunun ders çalışması* var finali var bütü var. Bir süre sonra aileyi haftada, iki haftada, ayda görmeler başlayacak ki bu hiç istemediğim bir durum. Anne kuzusu mu dedi biri inanın hiç değilim ama aileme tapıyorum maalesef bu kadar bağı kurmanın hoş bir durum olmadığını anlıyorum şuan.
Ama bir de şu yanı var ki şimdiden kendime ayrı kettle, fön makinesi falan alıyorum ve aylık alışveriş listesi çıkarıyorum bu beni çok mutlu ediyor. Ben hep tek yaşamaya bayılmışımdır zaten ama istediğim anda istediğim kişiyi yanımda görmeye de böyle bir imkanımın olmaması kötü. Bu kadar üniversite yaşamını hem iyileyip hemde kötüledikten sonra yaşayıp göreceğiz bakalım nasılmış ve her şey gibi onlarında hepsi anlatılacak..

(*Şimdiye kadar derslere hiç çalışmadım desem yeridir diyorum Üniversite de öyle olmuyor ama diyorlar bakalım yaşayıp göreceğiz tabii ben yine de pek sanmıyorum.☺☺☺)

Buket AÇIL..

İlk Kurabiye Denemem-Hemde çikolata kaplı

Ben genelde tatlı türü şeyler yapmam yaptıklarım soslu baharatlı ve sadece bana özel olur ama halam (Küçücük hala demediğim ama buraya yazarken birden bire hala diye yazdığım Sıla hala ismiyle hitap etmeye çalışmaktayım) Arkadaşından bir tarif aldığını ve tadına baktığını çok güzel olduğunu söyledi (tabi biz bilemiyoruz ki tariften kastının sadece liste olduğunu) Tamam hadi yapalım diye işe koyulduk ki saat zaten 21.00 neyi neye kullanacağımıza dair hiçbir fikrimiz yok. Sallamasyon bir şeyler yaptık nasıl mı mesela hamur cıvık mı oldu kafana göre un nişasta atıyorsun üstüne ya da sert mi oldu bu sefer suyla süt giriyor devreye. Öyle böyle biraz ondan biraz bundan bir şeyler yaptık ama ekleye ekleye baya büyük bir şey elde ettik. Tek tek toplar yapıp pişirmede sıra tabii bir yandan yiyoruz ama 100 top elde ettik ki göz korkutucu saat oldu 22.00 sıra nesfiti parçalamada yaptık tabi sonra geldi sıra çikolata eritmeye ilk sefer hüsran ikincisinde oldu tabi sonra yap yap bitmiyor saat oldu 23.30 bende bir acındırmalar öldüm burada daha yapamıyorum ne daha 30 tane mi var onlarda boş olsa falan sonuç yaptık ve yatağa yattığım gibi uyumuşum.
Kurabiye mi görüntü olarak çok iyi olsa da içi aynı şeyi demiyor maalesef ..=((

Buket AÇIL..

İnadına açtım.

İnternette boş boş gezinmelerimden birinde sevimli bir yazarımızdan bir yazı okudum ve bana biraz saçma geldi. Yazıya yorumlarımdan önce bir okumak gerekir diye düşünüyorum..

Blog açmak isteyen ve nereden başlayacağını bilemeyen kişilerin sayısı oldukça fazla. Bana genelde sordukları şu: "Blog açmak istiyorum, blogumda yazacağım konuyu nasıl seçebilirim, nasıl başlamalıyım?" Blog açmak, blog için uygun isim bulduktan sonra birkaç dakika içinde kolay yapılan bir işlem. Asıl süreç blogu açtıktan sonra başlıyor. Çünkü çoğu amatör blog yazarı büyük heves ile açtığı blogunda "odaklanamama" sorunu yaşıyor. Bu da blogların çok kısa sürede ilgisizlikten ve hedefsizlikten "çöp blog" olmasına neden oluyor. Hangi konu ya da konulara odaklanacağını bilmeyenlerin bloglarının başarılı olma şansı yok denecek kadar az. Maalesef çoğu blogdaki içerikler blogun kimliği ile örtüşmüyor. Bloglar, blog yazarlığı ana temasından hızla uzaklaşıyor. Hal böyle olunca da "Benim blogum neden başarısız?" sorusu sıkça soruluyor. Onca yazılana rağmen kopya içerik ile hazırlanan, emek harcanmayan blogların bir yere varamayacağını anlamayanlar, blog dünyasına kötülük yapmaya devam ediyor. Blog açmak isteyen ve blogunun başarılı olmasını isteyenler işe koyulmadan önce blog yazarlığı hakkında yazılanları okuyacak ve kendi süzgeçinden geçirecek. Blog yazarlığında yapılması gerekenleri, yapılmaması gerekenleri, bloglarda sıkça yapılan hataları analiz etmeden blog açmayacak. Başka blog yazarlarının yaptığı hatalardan ders almak, başarılı olmak için önemli bir yol. Bunu iyice özümsemek lazım. Nitelikli ve düzenli içerik üretmeyenlerin blog dünyasında kendilerine kalıcı bir yer edinmeleri zor. Önemli olan taklit etmek değil, taklit edilecek konuma ulaşmaktır. Blog açmak isteyenler, blog yazarlığına başlamak isteyenler herşeyden önce kararlı olmalı. Blog yazmak ile ilgili kafalarındaki soru işaretlerini mümkün olduğunca gidermeliler.

Diyor bana kalırsa hiç alakası yok yazıyı okudum ve bir blog açtım (5 dk içinde gerçekleşti) belli bir konu üzerinden gideceğimi sanmıyorum ordan burdan şeklinde olacak benim ki belki bir yemek tarifi belki yeni keşfettiğim bir yer belki de DEDİKODU..=))

Bence önemli olan içten gelerek samimi ve gerçekleri yazmak bir de copy-paste yapmamak tabi ki. Geri kalan sizin ellerinizde herkes blog açıp istediklerini yazabilir diye düşünüyorum bense en azından deniyeceğim. Sizde açın günlüğe para vermektense buraya yazın =)) Ya da yok yok açmayın bana rakip çıkıyor ne demiş sevimli yazarımız blog işi çoook ciddi ;)

Buket AÇIL..